Sepsis, vücudun enfeksiyonla mücadele etmeye çalışırken aşırı bir yanıt vererek kendi dokularına zarar verdiği ciddi bir tıbbi durumdur. Sepsis, bakteriler, virüsler, mantarlar veya parazitler gibi mikroorganizmaların vücuda girmesiyle başlayan bir enfeksiyonun yayılması sonucu oluşur. Enfeksiyon, vücudun bağışıklık sistemini harekete geçirir ve enfeksiyon bölgesine beyaz kan hücreleri gönderir. Ancak bazen bağışıklık sistemi aşırı tepki verir ve vücutta iltihaplanma ve dolaşım sistemi sorunlarına yol açan bir reaksiyon başlatır. Bu durum sepsis olarak adlandırılır.
Sepsis, hayati organlara yeterli oksijen ve besin maddesi taşıyan kan akışını etkiler. Bu durum, organlara zarar verir ve vücutta ciddi hasara neden olabilir. Sepsis ilerledikçe, septik şok denilen daha ciddi bir durum ortaya çıkabilir. Septik şok, kan basıncının tehlikeli derecede düşmesiyle karakterizedir ve organ yetmezliği riskini artırır.
Sepsis belirtileri arasında ateş, titreme, hızlı kalp atışı, hızlı solunum, düşük kan basıncı, kafa karışıklığı, bulanık görme, idrarda azalma, ciltte lekeler veya döküntüler yer alabilir. Sepsis, her yaşta ve her cinsiyette görülebilir, ancak yaşlılar, bebekler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve kronik sağlık sorunları olan bireylerde risk daha yüksektir.
Sepsis teşhisi, kan testleri, idrar testleri, görüntüleme testleri ve diğer laboratuvar testleri kullanılarak konulur. Tedavi genellikle hastanın durumuna bağlı olarak antibiyotikler, sıvı takviyesi, oksijen tedavisi, kan basıncını destekleyici ilaçlar ve diğer destekleyici önlemleri içerir. Erken teşhis ve tedavi, sepsisin komplikasyonlarını önlemeye yardımcı olabilir ve hastanın hayatta kalma şansını artırabilir.
Sonuç olarak, sepsis hayati tehlike oluşturan bir durumdur ve ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. Enfeksiyon belirtileri yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden sağlık uzmanına başvurması önemlidir. Hastalığın erken teşhisi ve etkili tedavisi, hastanın sağlığı ve hayatta kalma şansı açısından kritik öneme sahiptir.